Migren ve gerilim tipi, en sık görülen baş ağrısıdır. Yaşam boyunca en azından bir kez baş ağrısı ile karşılaşma sıklığı kadınlar için %95, erkekler için %90’dır. Toplumda bu kadar sık görülmesine rağmen ağrı kesici ilaçlara ulaşımın kolaylığı ve yanlış tanılar nedeniyle tedavisindeki güçlükler devam etmektedir.
Migren özellikle 20-30’lu yaşlarda görülmekle beraber 45 yaşına kadar ataklar ortaya çıkabilir. Yaş ilerledikçe sıklığı azalır. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat fazla rastlanır. Migren ağrıları zonklayıcı (nabız gibi atan ağrı) karakterde olup, bulantı, kusma, ışığa ve sese duyarlılık beraberinde görülebilir. Ağrı genellikle tek taraflıdır, hareketle artar ve ağrı kesici alınmazsa 4-72 saat sürer. Auralı migren olarak adlandırılan migren grubunda ise 4-60 dakika süren ve düzelen yanıp sönen ışıklar, noktalar veya çizgiler, görme bozuklukları, kol-bacak veya yüzde uyuşukluk, iğnelenme, konuşma bozukluğu ardından baş ağrısı ortaya çıkar.
ID-migren duyarlılık testine göre bulantı, fotofobi, baş ağrısı ile ilişkili fonksiyonel kayıp olması maddelerden üç özellikten ikisi varsa migren lehine değerlendirilir.
Migren tedavisinde öncelikle tetikleyici faktörlerden uzak durma, davranış ve yaşam tarzı değişiklikleri (öğün atlamama, uyku saatlerinin düzenli olması, stres yönetiminin geliştirilmesi, düzenli egzersiz, yoğun alkol alımından uzak durma vb.) yanında medikal tedavi uygulanabilmektedir. Tedavi atak veya koruyucu tedavi şeklindedir. Ayda 2-3 ataktan fazla ise koruyucu tedavi olarak adlandırılan günlük ilaç tedavileri vardır.
Gerilim Tipi Baş Ağrısı
En sık rastlanan baş ağrılarındandır. Birçok hasta tarafından çok önemsenmemekle beraber işgücü kaybına neden olabilir. Migrenle de beraberlik gösterebilmektedir. Bu baş ağrısı genellikle migrene göre daha az şiddette, başın iki tarafını tutan, sıkıştırıcı-basıcı karakterde, hareketle artmayan baş ağrılarıdır. Genellikle alın ve şakak iki yanında ya da ensede lokalizedir. Kadınlarda daha sık rastlanır. Başlangıç yaşı genellikle 20-30 yaşlarındadır. Yaş ilerledikçe sıklığı azalır. Çevresel ve psikolojik faktörlerle aktive olur. Anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik şikayetler eşlik edebilir. Tedavisi gerektiğinde psikiyatri bölümünün de desteği ile ilaç ve destekleyici tedavidir.
En sık görülen migren ve gerilim tipi baş ağrısı dışında küme baş ağrıları, paroksismal hemikria, saplanma baş ağrısı, öksürük baş ağrısı, seksüel aktiviteyle ilişkili baş ağrısı, hipnik baş ağrısı gibi ancak ayrıntılı öykü, muayene ve tetkikle nörolog tarafından tanınıp tedavi edilebilecek baş ağrısı grupları vardır. Baş ağrısı hastalarında en önemli nokta sekonder dediğimiz beyin veya başka sistemlere (kulak-burun-boğaz-diş-enfeksiyon hastalıkları) ilişkin rahatsızlıklara bağlı baş ağrılarını tanımaktır.
Baş ağrısı hastalarında kırmızı bayrak işaretleri olarak tanımlanan; 40 yaşından sonra başlangıç, baş ağrısının giderek artması, sabah erkenden başlayış, aniden başlangıç, sistemik hastalık varlığı (kanser, AIDS), baş ağrısı karakterinde değişim, öksürük-ıkınma ve öne eğilmekle artan baş ağrısı, yatınca düzelen, ayağa kalkınca artan baş ağrısı, her zaman aynı tarafta olma, nörolojik ve sistemik muayenede bulgularının varlığı durumunda ayrıntılı ve acil incelemelere gerek duyulabilir.