İnmede Endovasküler Tedavi Teknolojisi
• Ölüm ve yaşam arasındaki 4,5 saat
Beyin damarlarının tıkanmasına veya beyin kanamasına bağlı olarak ortaya çıkan ve sakatlığa yol açan hastalıklar arasında birinci sırayı alan inme, dünyada kalp krizi ve kanserin ardından üçüncü sıradaki ölüm nedenini oluşturuyor. Ancak, günümüzde iskemik inmenin tedavisinde yepyeni bir sayfa açan yeni yöntemler bazı merkezlerde başarıyla uygulanıyor.
Adana Numune Hastanesi’ne, bu hastalık nedeniyle günde 5-10 arası hasta başvurmasına rağmen Adana’nın yanı sıra Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Niğde gibi illeri kapsayan bölgede bu uygulama sadece Başkent Üniversitesi Adana Hastanesinde (Yüreğir) gerçekleştirilebiliyor.
Beyin damarlarının tıkanmasına veya beyin kanamasına bağlı olarak ortaya çıkan ve sakatlığa yol açan hastalıklar arasında birinci sırayı alan inme tedavisinde gelişen tıp imkanları hayat kurtaran sonuçlar veriyor.
Doç. Dr. Arlıer, özellikle beyin damarlarının tıkanmasına bağlı ortaya çıkan iskemik inmenin tüm inmelerin yüzde 80’nini teşkil ettiğini belirterek, ‘’Bu hastalık her ne kadar çok tehlikeli olsa da günümüzde iskemik inmenin tedavisinde yepyeni bir sayfa açılmış ve eski metotlara kıyasla çağ atlanmıştır denilebilir’’ dedi.
Arlıer, iskemik inme ilk 4,5 saatte, toplardamardan yapılan bir iğne ile (pıhtı eritici) tedavi edildiğinde kişiye artık yaşam hakkı tanıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu süre geçirildiğinde veya uygulanan tedaviye yanıt alınamazsa, hasta bir diğer yeni tedavi şekli olan endovasküler tedaviye (anjiografi suitine) alınıyor. Özellikle bilinç kaybı ile giden ağır inmelerde (beyinde büyük damar tıkanmalarında) toplardamardan yapılan bir iğne ile (pıhtı eritici) tedavi yetersiz kaldığından endovasküler tedavi (anjiografi ünitinde, kasıktan girilerek beyin damarlarına müdahale) ön plana çıkmaktadır. Hastanemizde de bu işlem başarıyla yapılmaktadır. Hasta girişimsel nörolog eşliğinde endovasküler tedavi için acilen serebral anjiografi ünitesine alınır ve tıkanan beyin/boyun atardamarın açılması için anjiyografi yapılır. Bu tedavi ile tıkanan atardamardaki pıhtı aspirasyon veya pıhtı çekici cihazlarla ortadan kaldırılır.”
Adana’nın yanı sıra Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi ağır yağlı yemek kültürünün hakim olduğu bölgede, bu hastalık riskinin daha yüksek olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Arlıer, “Bu hastalık erken tedavi edilmediğinde yatalak kalan bir hastanın devlete maliyeti katlanarak artıyor” dedi.
Adana’nın yanı sıra Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Niğde gibi illeri kapsayan bölgede bu uygulama sadece Başkent Üniversitesi Adana Hastanesinde (Yüreğir) gerçekleştirilebiliyor.
Her hastalıkta erken tanı ve tedavinin büyük önem taşıdığını ancak inmede bunun çok daha önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Arlıer, “Belirtileri aniden ortaya çıkabilen bu hastalıkta kalıcı hasarların önlenebilmesi için ilk saatler içinde tanı konularak tedaviye başlanması gerekir” dedi. Arlıer, hastalığın önemi nedeniyle tüm yetkili kurumlara ve görevli kişilere önemli görevler düştüğünü, bu konuda hızlıca toplumun bilinçlendirilmesinin de büyük önem taşıdığını kaydetti.
“Sadece İleri Yaş Hastalığı Değil”
Doç. Dr. Zülfikar Arlıer, halk arasında çoğunlukla ileri yaş hastalığı olduğu sanılan “inme”nin aslında her yaşın hastalığı olduğunu ve dünyada yılda her 1000 kişiden 6’sının bu hastalıktan etkilendiğini belirterek, “Bu veriler, başka bir ifadeyle 2 milyon nüfuslu bir yerde günde 30 kişinin etkilendiğini gösteriyor” diye konuştu.