• Çocukluk çağında kanser sık bir hastalık mıdır?
Çocukluk çağında kanser sık değildir. Yılda 15 yaş altında 1 milyon çocukta 110-150 arasında görülmektedir. Ancak nadir görülmesi nedeniyle bu konuda deneyim eksikliği olan yerlerde hastalık atlanabilmekte ve hastalar ileri evrelerde başvurabilmektedir.
• Çocukluk çağı kanserleri nasıl belirti verir?
Çocukluk çağı kanserleri embryonal tümörler olması nedeniyle hemen hemen her bölgeyi ilgilendiren belirti ve bulgularla ve her hastalığı taklit ederek gelebilirler. Çocuklarda kötü huylu hastalıklardan en sık lösemiler görülmesi nedeniyle solukluk, vücutta morarmalar, ateş, düzelmeyen enfeksiyonlar, gece uyandıran kemik ağrıları en sık yakınmalar olabilmektedir. Beze tümörleri vücudun boyun başta olmak üzere diğer bölgelerinde beze ve kitleler ile başvurabilmektedir. Beyin tümörleri özellikle sabah olan kusmalar, baş ağrısı, havale, gözlerde kayma, dengesizlik, yürüme bozukluğu; batın tümörleri ağrı, kusma, kanlı idrar, kabızlık ile başvurabilir. Kemik ve yumuşak doku tümörleri genelde ağrı ve şişlik ile gelebilir.
• Kemoterapi alırken dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?
Bulantı, iştahsızlık, kusma: Tedavi sırasında ilaçlar ile ciddiyeti ve süresi değişmekle birlikte çoğunlukla görülür. Bireysel faktörlere de bağımlıdır. Psikojenik durumlarda da söz konusu olabilmektedir. (Tedavi almak istememe, hastaneye yatmak istememe vs.) Kusmayı önleyici ilaçlar düzenli olarak tedavi sırasında kullanılır, geç ortaya çıkabilen ya da taburcu olduktan sonra devam eden kusmalar sıvı dengesini bozabilir. Doktor ile temasa geçilmelidir.
Saç, kaş, kirpik dökülmesi: En az önemli yan etkidir, ilaç tedavisi tamamlandıktan sonra aylar içinde tam olarak yerine gelir. Radyoterapi sahası içinde olan kısımlarda bazen kalıcı olabilmektedir.
Enfeksiyon: Kemoterapi bağışıklık sisteminde ve beyaz küre sayısında düşmeye neden olarak hastaları enfeksiyona açık hale getirir. Bu dönemlerde hasta kişilerle temas önlenmelidir. (Suçiçeği, kızamık, kabakulak, grip, vs.) Toplu ortamlarda ve kapalı yerlerde hastalar maske ile dolaşmalıdır.
Kanama: Trombosit (beyaz kan) sayım düşüklüğü tedavi sırasında ya da sonrasında olabilir. Kendini vücutta morarma, ağız, diş, burun, idrar, dışkı ile kanama şeklinde belli eder. Böyle bir durumda acilen doktora başvurulmalıdır. Takip eden doktorun bilgisi dışında hiçbir cerrahi müdahale yapılmamalıdır.
Karaciğer, kalp, böbrek ve sinir sistemi yan etkileri: Aspirin dahil her türlü ilacın bireysel faktörlere de bağlı olmak üzere çeşitli yan etkileri vardır. Kemoterapötik ilaçlar hücre öldürme prensibi ile üretilmiş ve böbrek ile karaciğerden atılan ilaçlardır. Çeşitli yan etkiler görülebilir. Onkolojik hastalıkların tedavisinde kemoterapi özellikle bazı türlerde tek tedavi seçeneğidir. Hastaların bu yan etkiler açısından düzenli klinik ve laboratuvar takipleri yapılmaktadır.
Damar yolu sorunları: Hastaların hem kemoterapi (kanser) tedavisi hem de kan, trombosit vb. gibi kan ürünleri, beslenme ve serum tedavileri damar yollarından yapılmaktadır. Zamanla damar yollarında kaçınılmaz ilaçlara bağlı zedelenme, ilaç kaçakları ve cilt yaraları gelişebilir veya hastaların yüzeysel damar yolları bulunamaz hale gelebilir. Böyle zamanlarda derin damar yolları için kateter denilen cihazların takılması söz konusu olabilir.
Aşılar: Kemoterapi alan hastalara canlı aşılar yapılmaz (Çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak); ayrıca bu çocukların tedavisi sırasında kardeşlerine ağızdan çocuk felci damla aşısı yapıldığı takdirde bu çocuklarla hastanın bir süre aynı evde kalmaması gerekir.
• Kemoterapi tedavi süresi ne kadardır?
Hastalık tipine bağlı olarak değişmektedir. Bazı lösemi türlerinde 3 yıla kadar uzayabilirken bazı lenf bezesi kanserlerinde 4-6 ay kadar kısa olabilmektedir.
• Diğer çocuklarımda kanser sıklığı artmış mıdır?
Ailevi kanser sendromları ve genetik mutasyonların kalıtıldığı bazı grup kanserler dışında diğer çocuklar için risk, toplumdaki diğer çocuklardaki kadardır.