Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Anabilim dalımız; ateş ve/veya diğer yakınmalarla (ishal, sarılık, döküntü, idrar yaparken yanma, boğaz ağrısı, öksürük, balgam çıkarma, eklem ağrısı vb.) başvuran hastaları poliklinik ve hastane bazında takip etmekte ve hastanemizin diğer bölümlerinde yatan hastalara konsültan hekim olarak hizmet vermektedir.
Polikliniğimizde rutin hasta muayenesi dışında yetişkin aşılaması, organ nakli öncesi infeksiyon taraması, hepatit ve yurt dışı seyahat öncesi infeksiyonlardan korunma danışmanlığı verilmektedir. Aynı zamanda yoğun bakım ünitelerinde ve servislerde yatan hastalarda görülen infeksiyonların takip ve tedavisi bölümümüzce yapılmaktadır. Amacımız infeksiyonu olan erişkin
hastalara çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojinin yardımıyla erken tanı koyarak etkin bir tedavi sağlamak, toplumdan kazanılan infeksiyonların (hepatit, AIDS, cinsel yolla bulaşan hastalıklar vb.)
önlenmesi için başvuranlara gerekli bilgi ve aşı gibi koruyucu işlemleri gerçekleştirmek, hastane ortamında yatan hastalarda gelişen infeksiyon riskini en aza indirmektir.

Anabilim dalımız öğretim üyeleri ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda konuşmacı olarak görev almakta, ulusal uzmanlık derneklerinin düzenlediği Ankara toplantılarında her yıl bir ay ev sahipliği yapmaktadır.
Anabilim dalımız öğretim üyelerinin ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmış çalışmaları, yine ulusal kitaplarda yayınlanmış kitap bölümleri mevcuttur.
Aynı zamanda öğretim üyelerimiz tanı ve tedavi rehberlerinin hazırlıklarında da görev almaktadır.
 

Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarı
Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarı, poliklinikten başvuran hastalara ve yatırılarak izlenen hastalara 24 saat hizmet vermektedir.

Hastalardan alınan örneklerin laboratuvara kabul edilmesi, işlemlerden geçirilmesi ve sonuçlandırılması aşamalarında toplam kalite anlayışına
uygun olarak hizmet verilmektedir. Laboratuvarımızda yürütülen antibiyogram işlemlerinin tamamı her yıl güncellenen CLSI (Clinical Laboratory and Standards Institute) önerileri doğrultusunda yapılmaktadır. Laboratuvarımızda yürütülen bakteri kültürü, antibiyogram testleri, tüberküloz basili boyanması, kültürü ile duyarlılık testleri her ay düzenli olarak bir uluslararası dış kalite kontrol sistemi tarafından test edilmektedir. Mikrobiyoloji laboratuvarı bünyesinde aynı zamanda Moleküler Tanı (PCR) Laboratuvarı yer almaktadır. Laboratuvarımıza dışarıdan örnek kabul edilmektedir.


Nedeni bilinmeyen ateş tanı ve takibi
Hastane enfeksiyonları
Sağlık çalışanları sağlığı
Kemik iliği nakli yapılmış olgularda görülen enfeksiyonlar
Böbrek Nakli Uygulanmış olgularda gelişen enfeksiyonların takip ve tedavisi
Menenjit ve diğer santral siniri sistemi enfeksiyonlarının takip ve tedavisi
Tüberküloz
Bruselloz (Malta humması)
Sıtma
Kemik eklem enfeksiyonları

 

Sık Sorulan Sorular?

Grip (İnfluenza) nedir?
• Bütün grip virüsleri aynı mıdır?
Grip nasıl bulaşır?
Grip belirtileri nelerdir?
Grip aşısı kimlere yapılmaz?
Grip her yaşta aynı ağırlıkta mıdır?
Soğuk algınlığı - grip ayrımı önemli midir?
Soğuk algınlığı ile gribin ayırıcı özellikleri nelerdir?
• Koruyucu önlemler
 

Grip (İnfluenza)

Grip, influenza virüsü adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, solunum yollarını tutan çok bulaşıcı bir hastalıktır. Grip hastalığı, soğuk algınlığı virüsleri kapsamında incelenmekle birlikte birçok yönden soğuk algınlığından farklıdır. Bu yüzden, grip hastalığını ayrıca incelemekte yarar vardır.

 

Bütün grip virüsleri aynı mıdır?

Grip virüsünün A, B ve C olmak üzere 3 tipi bulunmaktadır.

A ve B tipleri ile meydana gelen enfeksiyonlar en ağır olanlarıdır. Bu virüsler özellikle de A tipi grip virüsleri, devamlı olarak antijenik değişim gösterir. Bu antijenik değişim her yıl ortaya çıkan grip salgınlarının başlıca nedenleridir. Bu yüzden her yıl değişim gösteren virüslere karşı yeni aşı geliştirmesi gerekmektedir.

C tipi iyi huylu bir virüstür, antijenik değişim göstermediği için yaptığı hastalık hafiftir. Bu nedenle A tipi virüslerinin aksine, önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaz.

 

Grip nasıl bulaşır?

Grip, her kış toplumun %20-50’sini etkileyen, çok bulaşıcı bir hastalıktır. Grip virüsü de soğuk algınlığına neden olan virüsler gibi üst solunum yollarından bulaşır. Virüsü burun ve boğazında bulunduran hastalar enfeksiyon kaynağıdır. Bu hastaların konuşmaları, özellikle de öksürmeleri ve hapşırmaları ile grip virüsünü içeren gözle görülmeyen damlacıklar, saatte 100-150 kilometre hızla ve yaklaşık 3 metre uzaklığa yayılırlar. Dolayısıyla böyle bir durumla karşılaşan sağlam kişilerin soludukları hava ile burunlarından ve hatta gözlerinden virüs üst solunum yollarına girer; alınan grip virüslerinin bir kısmı da yine solunan hava ile akciğerlere kadar inebilir. Giren virüs üst ve alt solunum yollarına yerleşir ve hemen çoğalmaya başlar. Grip virüsünün bir başka bulaşma yolu, grip hastalarının solunum yolları salgıları ile kirlenmiş eşyalar aracılığı ile gerçekleşir. Salgın durumlarında bu yol da önemlidir.
 

Grip belirtileri nelerdir?

Grip, soğuk algınlığından daha ağır belirtilerle seyreden, ani başlayan, özellikle yüksek ateş, şiddetli öksürük, eklem ve kas ağrıları ile karakterize bir hastalıktır.

 

Tipik bir grip olgusunun başlıca belirtileri;

Ani başlangıçlı baş ağrısı,

Üşüme-titreme,

Yüksek ateş,

Kuru öksürük,

Boğazda yanma hissi,

Halsizlik,

Kas ve eklem ağrılarıdır.

Bu belirtiler hızlı bir şekilde ağırlaşırlar. Özellikle sırt ve bacaklardaki ağrı ve sancılar, hastanın ileri derecede güçsüzleşmesine, kendisini son derecede bitkin hissetmesine neden olurlar; bu nedenle yatağa yatmak mecburiyeti doğar. Ateş çoğu kez 39-40 derecedir ve hastalığın 3. gününden itibaren düşmeye başlar. Ancak ardından burun tıkanıklığı ve boğaz ağrısı gibi solunum yolları belirtileri başlar. Halsizlik ve bitkinlik şikayetleri günlerce, hatta haftalarca sürebilir. Bu yüzden grip hastalığına halk arasında “paçavra hastalığı” adı da verilir. Ayrıca hastalarda mide-bağırsak bozukluklarına da neden olabilir ve bulantı, kusma, ishal görülebilir. Hastalık bu şekliyle bir gastroenterite (mide-bağırsak hastalığı) benzer.
 
Grip aşısı kimlere yapılmaz?

Aşağıdaki durumlardan herhangi birisi size uyuyor ise grip aşısı olmamalısınız.

Yumurta alerjiniz varsa grip aşısı olmamalısınız. Bunun nedeni grip aşısının embriyonlu yumurtadan hazırlanmasıdır. Ancak doktorunuz bazı durumlarda grip aşısı olmanızı çok gerekli görürse, gerekli önlemleri almak suretiyle aşı yapabilir.

Öz geçmişinizde Guillain Barre Sendromu hikayesi varsa grip aşısı olmamalısınız.

O sırada akut bir hastalığınız veya ateşiniz varsa aşılanmayı iyileşinceye kadar ertelemelisiniz.

 

Grip her yaşta aynı ağırlıkta mıdır?

Hastalık yetişkinlerde ve çocuklarda farklı klinik tablolar gösterebilir.

Yetişkinlerde görülen hafif grip olguları, soğuk algınlığında görülen belirtilerle seyreder. Ancak daha sıklıkla klasik olgularda görüldüğü gibi başlıca belirtileri 39.5-40 derece ateş, şiddetli öksürük, şiddetli baş, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, üşüme, titreme ve aşırı bitkinliktir. İyileşme soğuk algınlığından daha uzun sürer. Hastaların bir bölümü 1-2 haftada iyileşir. Ancak yaşlılarda halsizlik ve bitkinlik çok daha uzun sürebilir.

Okul çağındaki çocuklarda grip belirtileri büyüklerde olduğu gibidir. Çocuklarda ateş büyüklere göre daha yüksek olma eğilimindedir.

Okul öncesi çocuklar ve bebeklerde hastalık belirtileri tipik olmadığı için tanı zordur. Çoğu zaman diğer soğuk algınlığı virüslerinin yaptıkları hastalıklarda görülen belirtilerle seyreder. Bir yaşın altındaki bebeklerde ateş saptandığında bir doktora başvurulmalıdır.

 

Soğuk algınlığı - grip ayırımı önemli midir?

Erişkinler genellikle ateşsiz ve hafif seyirli bir hastalık olan soğuk algınlığını ayakta geçirirler ve bu esnada pek fazla ilaca da gereksinim duymazlar. Grip hem klinik belirtiler hem de neden olabileceği komplikasyonlar yüzünden önemsenmesi ve bu anlamda uygun tedbirlerin alınması gereken bir hastalıktır. Aşağıda soğuk algınlığı ile grip hastalığını birbirinden ayırt etmeye yarayan farklar görülmektedir. Bu belirtilere dayanarak, bu iki hastalık tablosunu ayırt etmek büyük ölçüde mümkündür. 

 

Soğuk algınlığı ile gribin ayırıcı özellikleri

  • Belirtiler
  • Soğuk Algınlığı
  • Grip
  • Ateş
  • Baş ağrısı
  • Genel ağrı ve sancı
  • Halsizlik, yorgunluk hissi
  • Aşırı bitkinlik, takatsizlik
  • Burun tıkanıklığı
  • Hapşırma
  • Boğaz ağrısı
  • Göğüste rahatsızlık hissi
  • Öksürük
  • Nadir
  • Nadir
  • Hafif
  • Oldukça hafif
  • Olmaz
  • Sıklıkla
  • Olağan
  • Sıklıkla
  • Hafif-Ilımlı
  • Kuru Öksürük
  • Tipik (39-40), 3-4 gün sürer
  • Belirgin
  • Olağan, sıklıkla ağır
  • Şiddetli, 2-3 hafta sürebilir
  • Erken ortaya çıkar, belirgin
  • Bazen
  • Bazen
  • Bazen
  • Sıklıkla
  • Sıklıkla, ağır olabilir

 

Kaynak: National Institute of Allergy and Infectious Diseases
 
Koruyucu Önlemler

Kışın erken dönemlerde önlem almaya başlarsanız grip gibi bir viral enfeksiyona yakalanma ihtimaliniz azalır. Kuvvetli antiviral bir ajan olan C vitamininden bol miktarda tüketin. Bir vitamin kombinasyonunun yanı sıra vitamin içeren yiyeceklerden bolca tüketin. Özellikle kivi, brokoli, siyah üzüm ve Brüksel lahanası gibi taze sebze ve meyveler zengin vitamin kaynaklardır. Kırmızı, sarı ve turuncu olanlar, ayrıca bağışıklık sistemine yardımcı olan betakaroten içermektedir. Enfeksiyonların iyice kayganlaştırılmış solunum yolu membranlarına yerleşmesi daha zor olduğundan sıvı alımınızı arttırmalısınız. Klimalı yerlerden sakının çünkü bu ortamlar membranları kurutur. Kalabalık ve sıcak yerler, virüslerin yayılmaya hazır olduğu ortamlardır bu yüzden bu yerlerden uzak durun. Örneğin, uzun süreli uçuşlar virüsler için uygun üreme ortamları oluşturur. Aşırı stres bağışıklık sisteminizi baskılar. Stresi azaltmaya çalışın. Dinlenme ve rahatlama grip atağını kısaltacak ve komplikasyon gelişme riskini azaltacaktır.

 Grip komplikasyon yapar mı?

Grip hastalığı esnasında veya ardından ortaya çıkabilen en önemli virüs komplikasyonu pnömonidir. Grip virüsünün kendisi, doğrudan viral pnömoni yapabildiği gibi grip virüsünün vücudun savunma sistemini bozması ve zayıflatması sonucu sonradan tabloya eklenen bakterilerin neden olduğu bakteriyel pnömoni de ortaya çıkabilir. Grip hastası iseniz ve aşağıdaki belirtilerden herhangi birine kendinizde ya da aile üyelerinizden birinde saptarsanız;

Nefes almada güçlük,

Öksürük ve balgam çıkartmanın artması,

Balgamda sarı-yeşil renk değişikliği veya balgamda kan görülmesi,

Göğüs ağrısı (özellikle öksürürken) derhal doktorunuza başvurunuz.

Soğuk algınlığında görülen sinüzit, orta kulak yangısı ve bronşit, gripte de aynı mekanizmaya bağlı olarak gelişebilir.

Grip belirtilerinin geçmesinin ardından, hastalık sonrası öksürük adı verilen bir kinik tablo gelişebilir. Bu öksürük balgam içermez, genellikle haftalarca sürer ve çoğu kez geceleri kişiyi uyutmayacak kadar rahatsız edicidir. Astıma benzeyen bu tablo, astım ilaçları ile tedavi edilebilir. Bu tip öksürük geliştiği taktirde, doktorunuza danışınız.

Gribin bir diğer önemli yan etkisi vücudun savunma sistemini çok zayıflatmasıdır. Anerji adı verilen bu durumda, hücresel bağışıklıkta ileri derecede bir zayıflama oluşur ve kişinin tüberküloza karşı olan direncinde bozulma ortaya çıkar. Eğer grip geçirdikten sonra hala öksürük, halsizlik, iştahsızlık, akşamüstü hafif yükselen ateş ve terleme görülüyor ise yine bir doktora başvurmakta yarar vardır.

Grip virüslerine antibiyotikler etki eder mi?

Grip hastalığının etkeni bir virüstür. Antibiyotiklerin virüslere etkisiz olduklarını bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır. Antibiyotikler viral hastalıklarda ancak bakteriyel bir komplikasyon (pnömoni, sinüzit, orta kulak yangısı gibi) geliştiği taktirde ve doktorunuzun reçete ettiği şekilde kullanılmalıdır.

 

Grip virüsüne etkili bir ilaç var mı?

Günümüzde grip hastalığının tedavisinde kullanılabilecek bazı antiviral (virüslere etkili) ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, hastalık süresini kısaltırlar ve hastalık esnasındaki yaşam kalitesini yükseltirler. Ancak, bu ilaçların mümkün olduğunca hastalığın erken evrelerinde kullanmaya başlanması gerekir. Bu ilaçların kullanılıp kullanılmayacağı doktorunuzun takdirine kalmıştır.

http://www.saglikklinik.com/wp-content/uploads/2010/09/saglikklinik.com-grip-aşısı.jpg

http://www.saglikklinik.com/wp-content/uploads/2010/09/saglikklinik.com-grip-aşısı.jpg

 

Gripten aşı ile korunabilir miyiz?

Gripten en iyi korunma yolu, grip aşısı ile aşılanmaktır. Grip aşısı her yıl tekrar edilmesi gereken bir aşıdır. Bunun nedeni, grip virüsünün her yıl antijenik yapısını yani kimliğini değiştirmesidir. Bu nedenle, her yıl yeni imal edilmiş aşılar kullanılmalı, herhangi bir nedenle geçmiş yıllardan kalan aşı kullanılmamalıdır. Grip aşılamasından sonra sağlıklı kişilerde yaklaşık %80 civarında bir koruyucu etki elde edilmektedir. Bu oran yaşlılarda, bağışıklık sistemi zayıflamış veya kronik hastalığı olanlarda daha düşük olabilmektedir. Bu bakımdan sağlıklı olsanız da hiçbir aşının tam koruma sağlayamadığı hatırlatmakta yarar vardır.

 

Uluslararası süper etkenler

Süper grip, kendisine karşı herhangi bir bağışıklık oluşmamış olduğu için hızla yayılan yeni bir virüsün neden olduğu gribe verilen isimdir. Yaklaşık her 10 yılda bir pandemi yapar ve herhangi bir yıla oranla 10 kat daha fazla ölüme neden olur. Neyse ki hazır modern aşılama programları genellikle bu türü de içermektedir. Bu “süper etkenler”in birdenbire nasıl ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir. En kuvvetli teori, bunların hayvanlar aleminden insana geçtiği yönündedir. Süper etkenlerin ilk kaynağının kuşlar ve domuzlar olduğu sanılmaktadır. Bu da virüslerin neden genellikle insanların hayvanlarla iç içe yaşadığı, Çin’in kırsal bölgelerinden