Pnömotoraks nedir? Sebepleri nelerdir ve tedavisi nasıl yapılır?
Pnömotoraks, göğüs boşluğu içerisinde hava toplanmasıdır. En sık sebepler travma (bıçaklanma, kurşunlanma, düşme, çarpma vb.) ve akciğerin yapısal veya KAOH a bağlı gelişen hava kistlerinin kendiliğinden patlamasıdır. Tedavisinde toraks tüpü denilen plastik bir boru yardımı ile göğüs boşluğundaki havanın dışarı tahliyesi yapılır. Hastalık nükseder ya da bu yöntemle iyileşme sağlanamazsa cerrahi yöntemler kullanılır.
Pnömotoraksın cerrahi tedavisi
Cerrahi tedavide ilk seçenek Video Yardımlı Toraskokopi (VATS) denilen kapalı bir ameliyattır. VATS işlemi açık ameliyata göre daha kısa süren, kozmetik olarak az iz bırakan ve ameliyata bağlı ağrının çok daha az görüldüğü bir yöntemdir. Hastanın iyileşme ve normal hayatına dönme süreci de açık ameliyatlara göre daha kısadır.
Akciğer kanseri ameliyat ile tedavi edilebilir mi?
Akciğer kanserinin erken evre denilen 1. ve 2. evrelerindeki (toplam 4 evresi vardır) en etkin tedavi yöntemi cerrahi rezeksiyondur. Akciğerde sınırlı hastalığı olan, çevre lenf bezlerine veya uzak organlara (karaciğer beyin kemik vb.) yayılma veya dağılma yapmamış akciğer tümörlerinde ilk seçilecek tedavi, ameliyattır. Eğer hastanın genel durumu (kalp-akciğer fonksiyonları) genel anestezi ve akciğerin bir kısmının çıkarılmasına bağlı oluşan yükü kaldırabilecek kapasitede ise ameliyat en iyi tedavi seçeneği olarak 1. sıradaki yerini korumaktadır.
Ameliyat öncesi neler yapılmalıdır?
İlk önce akciğer kanserinin en başlıca nedeni olan sigara bırakılmalıdır. Bilimsel çalışmalar göstermektedir ki, akciğer kanseri olduktan sonra dahi sigarayı bırakmanın yaşam süresi ve kalitesi üzerine pozitif etkisi vardır. Dengeli ve düzenli beslenme, günlük egzersizler (30 dk. yürüyüş) ve psikolojik destek bu dönemde çok önemlidir. Diyabet, koroner arter hastalığı ve KOAH gibi kronik hastalıkların tedavisi ve düzenli takibi yapılmalı, bu rahatsızlıkları takip eden ilgili doktora bilgi verilerek gerekirse ameliyatı yapacak cerrah ile iletişimi sağlanmalıdır.
Akciğer kanser ameliyatından sonra hastayı neler bekler?
Ameliyat sonrası erken dönemde hastanın hızla normal hayatına dönebilmesi (rehabilitasyon) için beslenme, solunum terapileri ve yürüyüş 1. günden itibaren uygulanmaya başlar. Hastaların ameliyat sonrası en sık şikayetleri operasyon bölgesinde ağrıdır. Bu ağrı şiddetli olduğundan çok güçlü ağrı kesiciler ya da epidural analjezi ile kontrol edilir. Ağrı dışında en sık problem nefes darlığıdır. Ameliyat sırasında akciğerin bir kısmı çıkarıldığı için kalp –akciğer sisteminin iş yükü artar ve vücudun adaptasyon mekanizmaları devreye girene kadar solunumda güçlükler gelişebilir. Gerekirse bu dönemde ve daha sonrasında oksijen tedavisi ile rahatlama sağlanabilir. Genellikle ameliyat sonrası 1 gece cerrahi yoğun bakımda takip (monitarizasyon ile) edilen hastalar ortalama 5-7 gün hastanede yatarlar.
Ameliyat sonrası evde nelere dikkat edilmelidir?
Doktorunuz gerekli ilaçları (ağrı kesici ve nefes açıcı vb.) taburculuğunuz sırasında reçete edecektir. Ameliyat öncesi kullandığınız (diyabet KOAH, kalp vb.) ilaçlarınızı doktorunuz aksini belirtmedikçe aynı şekilde kullanmaya devam ediniz. Banyo vücut hijyeni için çok önemlidir. Ameliyat sonrası göğüs tüpünüz çekildikten 1 gün sonra banyo yapabilirsiniz. Ancak ameliyat bölgesini lif, kese gibi temizleyiciler ile ovmayınız. Yeme içme ile ilgili bilgi taburculuk sırasında verilecektir. Akciğer ameliyatları sonrası özel bir beslenme diyeti yapılmaz. Öğünleri sık (5-6) ve az yemek, gazlı içeceklerden, alkolden, aşırı yağlı ve tuzlu yemeklerden uzak durmak tavsiye edilebilir.
Evde iken ani gelişen şiddetli nefes darlığı, bol miktarda kötü kokulu ve renkli balgam, yüksek ateş, bayılma gibi şikayetler gelişirse derhal hastanemizin acil servisine başvurunuz. Acil hekimi, ameliyatınız yapan doktorunuzla hızla iletişim kuracaktır.
Poliklinik kontrolü ne zaman yapılır?
Taburculuk sonrası 1. haftada ilk poliklinik kontrollü yapılır. Taburcu olurken poliklinik kontrolü için hangi gün ve saatte geleceğinizi gösteren randevu kartınız verilecektir. Kontrol sırasında Akciğer filminiz ve fiziki muayeneniz ile değerlendirilirsiniz. Ayrıca dikişlerinizde bu kontrolde alınacaktır. Ameliyat sırasında alınan dokuların patolojik değerlendirmesi de kontrolünüz sırasında raporlanmış olacaktır. Bundan sonraki süreç (takip ve tedavileriniz) ile ilgili doktorunuz size bilgi verecektir.
Aşırı Terleme Ameliyatı (Torakal Sempatektomi)
El, yüz koltuk altı ve ayak bölgesinde görülebilen aşırı terleme “bölgesel hiperhidroz” olarak adlandırılır. Vücut genelinde görülen yaygın terlemeden farklı bir durumdur. Hastalarda genellikle; yaz, kış, sıcak, soğuk kapalı ya da açık yer fark etmeksizin sürekli terleme olur. En sık şikayet, el ve ayakta aşırı terlemenin olduğu durumdur.
El terlemesinde hangi tedaviler yapılır?
Iyontoforez, botoks (dermatoloji uzmanlarınca yapılır) gibi cerrahi dışı tedaviler öncelikle denenmelidir. Eğer sonuç alınamıyorsa son seçenek olarak cerrahi tedavi “torakoskopik sempatektomi” yapılabilir.
ETS nedir?
Klipsli ETS aşırı terlemenin cerrahi tedavisinin kısaltılmış adıdır (endoskopik torakal sempatektomi). Genel anestezi altında her 2 koltuk altı bölgesinden göğüs boşluğuna girilerek terlemeden sorumlu sempatik sinirler bulunur. 5 mm’lik titanium klipslerle sinir iletimi kesilir. Genellikle t3 ya da t4 sempatik ganglionların bloke edilmesi yeterlidir. İşlem 1 saat kadar sürer. Hasta uyandığında el ya da koltuk altı terlemesi kesilmiştir.
ETS’nin yan etkileri var mıdır?
Ameliyat sonrası göğüs ağrısı beklenen bir durumdur. Ameliyata bağlı olarak gelişir ve 24-48 saat içerisinde azalır. Hastalar 2. gün normal hayatlarına dönebilir. En sık görülen yan etki genellikle ameliyat sonrası 1. haftada ortaya çıkan “refleks” terlemedir. Daha önce terlemeyen sırt, kalça kasık, diz gibi bölgelerde aşırı terlemeler gelişebilir. Bu terleme bazı hastalarda geçici iken bazı hastalarda kalıcı olabilir. Hasta için çok can sıkıcı bir durum yaratabilir. Hangi hastalarda gelişebileceği öngörülemeyen bir durumdur. Vücudun daha önce aşırı terleyen bölgesindeki terin ani kesilmesi sonucu kendi kendine oluşan bir reflekstir. Hastalar yeni bir operasyon ile sinirlere konulan klipsleri aldırabilirler. Ancak normale dönülüp dönülmeyeceğini ispatlayan bilimsel veriler yetersizdir.