Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

 

Başkent Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi bölümü olarak 2016 yılından beri birçok hastanın radyoterapi tedavisinin gerçekleştirilmesinde pay sahibiyiz. Artan tecrübe, bilgi birikimi ve genişleyen yeni teknolojik tedavi sistemleriyle bölgedeki kanser hastalarının büyük bir kısmının yaşamına dokunuyor, bölgenin en başta gelen kanser merkezi olma özelliğini taşıyoruz.

Tüm kanser türleri için her hafta aksatmadan düzenlenen, zor vakaların güncel bilgiler ışığında tartışılarak en doğru tedavilerin planlandığı tümör konseylerinin mevcut olması farkımızı ortaya çıkaran değerlerin başında gelmektedir.

Radyoterapi, birçok kanser türünde gerek cerrahi öncesi ve sonrası gerekse operasyonu mümkün olmayan kanserlerin ana tedavilerinden biri olarak ön plana çıkmakta olup birçok kanserde organ koruyucu tedavilerin vazgeçilmez yöntemidir. Ayrıca radyoterapi birçok son dönem kanser hastalarının ortak sıkıntısı olan kansere bağlı ağrıların yönetilmesinde etkin bir yöntemi olup ağrı kesicilerin gereğinden fazla kullanımının da önüne geçmeyi sağlamaktadır.

Tedavide kullanılan iyonize radyasyon uygulanan teknik, doz ve kanser türüne göre bağlı olarak kanser hücrelerinde tedavi sonrası hemen ölümü sağlayabildiği gibi çoğunlukla kromozomal ve DNA hasarına bağlı günler, aylar ve hatta yıllar içinde kanserli hücrenin tamamen yok olmasını sağlayabilmekte ya da kanserli hücrenin çoğalmasını engelleyebilmektedir.

Radyoterapi nedir?

 Yüksek enerjili fotonlar kullanılarak özel radyoterapi cihazlarıyla kanserli bölgeyi hedefleyen ve kanserli hücreyi yok eden ya da çoğalmasını durduran tedavi yöntemidir.

Radyoterapi ne zaman uygulanır?

•  Radyoterapi bazı kanser türlerinde (gırtlak, nazofarinks, yemek borusu, mesane, prostat kanseri, rahim ağzı) tek başına ya da eş zamanlı kemoterapi eşliğinde cerrahi yönteme başvurmaksızın uygulanabilir. Böylece hem kanserin tedavisi sağlanmış olur hem de hastalar tedaviden sonra kanserin geliştiği organı etkin ve fonksiyonel şekilde kullanmaya devam edebilir.

 

•  Radyoterapi bazı kanserlerde ise (rektum, yemek borusu vb.) cerrahi öncesi uygulanabilir. Buradaki temel amaç hastalığı küçülterek hem cerrahiyi kolaylaştırmak hem de cerrahi sonrası hastalığın tekrarlama ihtimalini en aza indirmektir.

 

•  Radyoterapi bazı kanserlerde ise cerrahiden sonra tek başına ya da eş zamanlı kemoterapi eşliğinde uygulanmaktadır. Bu tedaviye cerrahi sonrası elde edilen patoloji sonuçları ve hastalığın biyolojisi gibi birçok parametre göz önünde bulundurularak karar verilir. Ana hedef gözle görünmeyen potansiyel mikroskobik hastalığı ya da raporlanmış kalıntı hastalığı yok ederek hastalığın tekrarlama ihtimalini en aza indirmektir.

 

• Radyoterapinin en sık kullanım alanlarından biri de her kanser türünde gerçekleşme ihtimali olan kemik ve farklı organlara yayılan kanserin meydana getirdiği ağrı, solunum zorluğu, tıkanıklık gibi hayat kalitesi düşüren durumlara yöneliktir. Böylece hastanın hayat kalitesinin  artması ve gerekli tedavilerinin devamı sağlanmış olur.



 

Radyoterapi hangi kanser türlerinde kullanılmaktadır?

• Akciğer kanserleri
• Baş boyun kanserleri (Gırtlak kanseri, yutak kanseri, ağız içi tümörleri)

• Beyin ve omurilik tümörleri

• Cilt kanserleri

• Çocukluk çağı kanserleri (Beyin tümörleri, Lenfoma, Wilms tümörü, Nöroblastom, Rabdomyosarkom)

• Endokrin kanserler (hipofiz bezi tümörleri, tiroid kanseri, böbrek üstü bezi tümörleri)

• Gastrointestinal sistem kanserleri (Yemek borusu kanseri, mide kanseri, pankreas kanseri, Rektum kanseri, anal bölge kanseri)

• Genital sistem kanserleri (Rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri)

• Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma

• Meme kanseri

• Üriner sistem kanserleri (Mesane kanseri, prostat kanseri)

• Yumuşak doku kanserleri (sarkomlar)

• Kanser dışı hastalıklar (Hemanjiom, topuk dikeni, Graves hastalığına bağlı oftalmopati)

 

Radyoterapinin yan etkileri nelerdir?

 

Radyoterapi, sistemik tedaviler olan kemoterapi ve immünoterapinin aksine sadece uygulanan bölgede yan etkiler oluşturmaktadır. Yan etkileri belirleyen temel parametreler uygulanan dozun ve uygulama bölgesinin büyüklüğü, uygulama yerindeki komşu organların radyasyona olan hassasiyeti ve beraberinde eş zamanlı kemoterapi gibi tedavilerin kullanılıp kullanılmamasıdır.

 Radyoterapiye bağlı tümör komşuluğundaki normal hücre ve dokular

 Radyasyonun ana etki mekanizması hücredeki suyu oksijen radikallerine dönüştürerek DNA hasarı yapmak olduğu için ve bu radikaller saniyenin milyonda biri sürede ortadan kalktığı için radyoterapi uygulaması sonrası hastanın bedeninde radyasyonun birikmesi söz konusu değildir.  Radyasyon yayılım riski olmadığı için hastanın izole bir ortamda kalmasına gerek yoktur.

 Radyoterapiye bağlı başlıca görülebilen yan etkiler

• Yorgunluk
• Ciltte kızarıklık ve soyulma
• Saçlarda geçici ya da doza bağlı olarak kalıcı dökülme
• Bulantı, kusma, iştah kaybı, ağızda kuruluk
• Yutma güçlüğü
• Öksürük, nefes darlığı
• İshal ya da kabızlık
• Uygulanan bölge ve doza bağlı olarak bazı organlarda daralmanın gelişmesi
• Nadiren de olsa ikincil kanser gelişme riski

 

Merkezimizdeki başlıca tedavi yöntemleri ve radyoterapi cihazları

 

3 boyutlu conformal radyoterapi: Tümörün şeklinin ve boyutunun 3 boyutlu tomografi görüntülerinde belirlenerek yan etkilerin en aza indirildiği tedavi şeklidir. Özellikle acil tedavi gereksinimi olan ağrı, bası ya da tıkanıklık gibi ciddi problemlere yol açan durumlarda tedavi ve tedavi planlama sürelerinin kısalığı nedeniyle tercih edilebilir.

 Yoğunluk ayarlı radyoterapi: Farklı doz yoğunluğunda çoklu ışın demetleri kullanılarak, tedavi sahasında farklı risk durumuna sahip bölgelerde aynı anda farklı doz haritalandırmaları elde etmeye yarayan yöntemdir. Sağlıklı organlarda maksimum koruma ve hedef tümörde ise en yüksek dozlara olanak sağladığı için çok etkin bir yöntemdir. Buna karşın tecrübe, planlama aşamasında her organın aldığı dozların tek tek değerlendirilmesi ve daha uzun tedavi ve hazırlık süresi gerektirmesi nedeniyle emek yoğun bir yöntemdir.

 Stereotaktik radyocerrahi (nokta atış): Cerrahi uygulamaksızın, beyne metastaz yapmış kanser odakları için tümörü yok edecek derecede yüksek dozların tek ya da birkaç seansta uygulanması anlamına gelmektedir. Tümörün belirli bir boyutun üzerinde olmaması (> 3 cm), beynin kendi kötü huylu tümöründe ilk tedavi seçeneği olmaması ve beyinde çok sayıda metastatik odağın olmaması gibi şartlar gerektirmektedir. Beyin arteriovenöz malformasyonlarında da önemli bir tedavi seçeneğidir.

 Stereotaktik vücut radyoterapisi: Stereotaktik radyocerrahinin (cerrahi uygulamaksızın) beyin dışındaki diğer organlarda uygulanan şeklidir. Her radyoterapi seansı başına uygulanan görece daha yüksek dozlar, tümörün tedavi şansını arttırırken toplam tedavi süresinin daha kısa zamanda tamamlanmasını sağlar. Böylece özellikle şehir dışından gelmek zorunda olan hastaların barınma sorunları en aza indirilmiş olur ve ayrıca diğer sistemik tedavilere bir an önce başlanmasını sağlanabilir.

Brakiterapi: Latince “yakından tedavi” anlamına gelen brakiterapide radyoterapi kaynağı ilgili organa yerleştirilerek direkt olarak tümöre çok yüksek dozları uygularken çevre organlarda çok düşük dozlar elde edilmiş olur. Böylece hem tedavi şansı arttırılmış olunur hem de rahim gibi organların cerrahiyle çıkarılmadan organı koruyarak tedavi sağlanmış olur.