Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Merkezimizdeki başlıca tedavi yöntemleri ve radyoterapi cihazları

 

3 boyutlu conformal radyoterapi: Tümörün şeklinin ve boyutunun 3 boyutlu tomografi görüntülerinde belirlenerek yan etkilerin en aza indirildiği tedavi şeklidir. Özellikle acil tedavi gereksinimi olan ağrı, bası ya da tıkanıklık gibi ciddi problemlere yol açan durumlarda tedavi ve tedavi planlama sürelerinin kısalığı nedeniyle tercih edilebilir.

Yoğunluk ayarlı radyoterapi: Farklı doz yoğunluğunda çoklu ışın demetleri kullanılarak, tedavi sahasında farklı risk durumuna sahip bölgelerde aynı anda farklı doz haritalandırmaları elde etmeye yarayan yöntemdir. Sağlıklı organlarda maksimum koruma ve hedef tümörde ise en yüksek dozlara olanak sağladığı için çok etkin bir yöntemdir. Buna karşın tecrübe, planlama aşamasında her organın aldığı dozların tek tek değerlendirilmesi ve daha uzun tedavi ve hazırlık süresi gerektirmesi nedeniyle emek yoğun bir yöntemdir.

Stereotaktik radyocerrahi (nokta atış): Cerrahi uygulamaksızın, beyne metastaz yapmış kanser odakları için tümörü yok edecek derecede yüksek dozların tek ya da birkaç seansta uygulanması anlamına gelmektedir. Tümörün belirli bir boyutun üzerinde olmaması (> 3 cm), beynin kendi kötü huylu tümöründe ilk tedavi seçeneği olmaması ve beyinde çok sayıda metastatik odağın olmaması gibi şartlar gerektirmektedir. Beyin arteriovenöz malformasyonlarında da önemli bir tedavi seçeneğidir.

Stereotaktik vücut radyoterapisi: Stereotaktik radyocerrahinin (cerrahi uygulamaksızın) beyin dışındaki diğer organlarda uygulanan şeklidir. Her radyoterapi seansı başına uygulanan görece daha yüksek dozlar, tümörün tedavi şansını arttırırken toplam tedavi süresinin daha kısa zamanda tamamlanmasını sağlar. Böylece özellikle şehir dışından gelmek zorunda olan hastaların barınma sorunları en aza indirilmiş olur ve ayrıca diğer sistemik tedavilere bir an önce başlanmasını sağlanabilir.

Brakiterapi: Latince “yakından tedavi” anlamına gelen brakiterapide radyoterapi kaynağı ilgili organa yerleştirilerek direkt olarak tümöre çok yüksek dozları uygularken çevre organlarda çok düşük dozlar elde edilmiş olur. Böylece hem tedavi şansı arttırılmış olunur hem de rahim gibi organların cerrahiyle çıkarılmadan organı koruyarak tedavi sağlanmış olur.