Meme Kanserinde Risk Faktörleri:
Meme kanserinden korunmak mümkün müdür?
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin belirtileri hastalığın vücuttaki yayılım derecesine ve kişiye göre farklılık göstermektedir. Kadınların çoğunda meme kanserinin başlangıç döneminde ağrı olmamakla birlikte aşağıda yer alan belirtilerin kanser olmayan birçok hastada da görülebileceği bilinmelidir. Bu değişikliklerin büyük çoğunluğu zararsız olmakla birlikte küçük bir olasılıkla meme kanserinin ilk işaretleri olabileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle kadınların kendileri için neyin normal olduğunu bilmeleri, memelerinin doğal yapısını incelemeleri, değişikliklerin neler olduğunu saptamaları ve gecikmeden bildirmelerini öneririz. Ayrıca herhangi bir değişiklik olmasa da yaşları ile uyumlu meme tarama programlarına katılmalarını beklemekteyiz.
Meme kanserinin belirtileri:
Meme kanserinde erken tanı için neler yapılmalıdır?
Memesinden hiçbir yakınması veya kitlesi olmayan kadınlarda olası bir meme kanserini erken dönemde tanı koymak için kullanılan yöntemler, “TARAMA YÖNTEMLERİ” olarak adlandırılmaktadır. Bu genellikle 40 yaşından sonra başlamalıdır. Ancak kadınların 30 yaşından itibaren bilinçlenip aylık kendi kendine meme muayenesi ile memelerini kontrol etmeleri uygun olacaktır. Tarama yöntemleri 3 şekilde yapılmaktadır.
1. Yıllık Mamografi: İlgili bölümde anlatılmıştır.
2. Her ay kendi kendini muayene:
Kadınların düzenli olarak her ay kendi kendini muayene etmesi kolay bir yöntemdir. Bu kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza giren, rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların, her ay bir kez, ayın aynı günlerinde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. Kendi kendine meme muayenesinde, belden üst taraftaki giysileri çıkarıp ayna karşısında, duş yaparken ve sırt üstü yatarken memeler kontrol edilir. Her ay bu şekilde, kendi meme muayenesini yapan kadınlar, kendi meme içindeki dokularını tanıyarak bunun dışında oluşan farklılıkları erken anlayabilirler.
3. Yıllık doktor muayenesi:
Ailesel meme kanseri risk faktörleri olan kadınların 35 yaş, ya da ailesinde ilk kanser görülen kişinin yaşından 10 yaş önce, hiçbir yakınması olmayan kadınların da 40 yaşından sonra yılda bir kez doktora başvurarak muayene olmasını öneririz.
Meme Kanseri Türleri:
Meme kanserleri en yalın haliyle sporadik (kalıtsal olmayan) ya da kalıtsal meme kanseri olarak iki gruba ayrılır. Kalıtsal meme kanserleri tüm meme kanserlerinin yaklaşık %10-15 ini oluştururlar.
Kanserleşme meme süt kanalından (duktusundan) gelişiyorsa, buna duktal karsinom; meme lobülünden (süt bezinden) gelişiyorsa lobuler karsinom olarak adlandırılır.
Kanserleşme meme kanalının veya lobülünün iç çeperini (ilk hücre tabakasını) geçmemişse buna duktal veya lobuler karsinoma insitu adı verilir. Bu aşama kanserin oldukça erken aşaması olarak kabul edilir ve tedavide en başarılı olduğumuz grubu temsil eder. Bu aşamada tespit edilen hastalıkların oranı, toplumdaki farkındalığın artması ve ileri tanı yöntemlerinin uygulanması ile her geçen gün artmaktadır.
Meme Kanseri Ve Genetik:
Meme kanserlerinin %10 -15’i genetik değişimler ile ilişkilidir. Kalıtsal meme kanserlerinin büyük bir kısmı BRCA-1 ve BRCA-2 adı ile bilinen genlerde olan mutasyonlar ile ilişkili bulunmuştur. Son dönemlerde, BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonlarının ailesel olmayan, yani sporadik meme kanseri olgularında da bir rolü olabileceği düşünülmektedir. Özellikle üçlü-negatif, yani östrojen, progesteron ve HER2 reseptörü negatif olan meme kanserlerinde BRCA gen değişiklikleri görülmüştür. BRCA-1 veya BRCA-2 gen mutasyonu taşıyan kadınların hayatları boyunca meme kanseri olma ihtimali % 80 – 90, yumurtalık kanseri olma olasılığı ise %30-40 tır. Bu oldukça yüksek bir risk oluşturur. Bundan dolayı BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonu olan kadınlara meme kanserinden korunmaları için her iki memenin alınması (mastektomi) önerilmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında;
BRCA-1ve BRCA-2 gen mutasyonu araştırılması gibi genetik danışma önerilir.
Gebelik Ve Emzirme Döneminde Meme Kanseri:
Meme kanseri yaklaşık 3000 gebelikte bir ortaya çıkar. Gebelik ve doğum sonrası dönemin en sık görülen kanseridir. Gebelik ve emzirme döneminde memelerde hassasiyet ve büyüme oluşur. Bu dönemde ortaya çıkan bir kitlenin ve dolayısıyla meme kanserinin fark edilmesi zorlaşır. Bu nedenle meme kanseri tanısının konması gecikir. Bu gecikme nedeniyle aynı yaş döneminde gebe olmayan kadınlara göre meme kanseri daha geç evrede saptanır. Östrojen ve prolaktin gibi hormonların meme kanserinin büyümesini arttırdığı bilinmektedir.
Gebelik ve emzirme dönemindeki kadınlar kendi kendini muayene etmeli ve rutin gebelik muayenelerinde doktor tarafından meme muayenesinin yapılması gerekir. Herhangi bir bulgu saptanırsa uygun tanısal girişimler kullanılarak tedavi uygulanır.
Erkeklerde Meme Kanseri:
Meme kanserlerinin %1’i erkeklerde meydana gelir. Erkeklerin meme uçlarının altında az miktarda meme dokusu bulunmasına rağmen bu bölgede meme kanseri görülebilir. Erkeklerde meme kanseri sıklıkla 60 yaşın üzerindeki erkeklerde saptanır. Meme kanseri kadınlara özgü bir hastalık gibi düşünüldüğü için erkekler bu durumun farkına geç varır. Bu nedenle kanser tanısı konduğunda hastalık ilerlemiş olur.
Meme kanseri olan erkeklerde en sık görülen belirti meme dokusunda kitledir. Meme ağrısı meme kanserinde nadiren görülür. Meme bölgesinde büyüme veya ağrı olması sıklıkla jinekomastiye (erkeklerde meme dokusunun artması) bağlıdır. Memede oluşan değişiklikler fark edildiğinde doktor tarafından meme muayenesi yapılmalıdır.
Yakın akrabada meme kanseri varlığı, birden fazla akrabada ve özellikle 40 yaşın altında meme kanserinin saptanmış olması meme kanseri riskini arttırır. Kitle ve başka belirtiler görüldüğünde en kısa zamanda doktor kontrolünden geçilmesi hastalığın erken tanınması açısından önemlidir.
Meme Ucunun Paget Hastalığı:
Meme ucunun yapısının bozulması, sert düzensiz çekinti ve girintilerin oluştuğu buruşukluk halinin olması, çoğu kez ¨portakal kabuğu¨görüntüsünün izlenmesi, meme başının kötü huylu dönüşümüne işaret edebilir. Meme kanalı veya meme dokusu kaynaklı kansere eşlik edebilir.
Meme içinde oluşmuş bir kansere ikincil meme ucundaki değişiklik şeklinde olabileceği gibi, meme başının kendi kanser hastalığı şeklinde de gelişebilir. Meme başının iyi huylu dermatolojik hastalıkları (kaşıntılı hastalık olan egzama gibi) ile karıştırılmamalıdır.
Meme başı ve ucunda ortaya çıkan en ufak değişiklik, meme uzmanınca değerlendirilmelidir.
Tanısında biyopsi gerekmektedir ve Paget Hastalığı tanısı konulduğunda tedavi memenin tamamen alınmasını gerektirir.