Obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu (OSAS) nedir?
OSAS uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolundaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle soluk almada kesilmelerle kendini gösteren bir hastalıktır. Tekrarlayan soluk kesilmeleri uykunun devamlılığını bozar, derin ve dinlendirici bir uyku uyunmasını engelleyerek gündüzleri aşırı uykululuğa neden olur. Aynı zamanda soluk kesilmeleri sıklıkla kanda oksijen doygunluğunu azaltarak başta kalp damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın ortaya çıkmasına veya bu hastalıkların kötüleşmesine neden olur.
Kimlerde Uyku apne sendromu daha sık görülür?
Tipik olarak orta yaşlı, aşırı kilolu erkeklerde OSAS daha sık görülür. Kadınlarda menapozdan sonra OSAS gelişme riski artar. Kısa kalın boyunlu veya alt çenesi geride duran kişilerde de OSAS olma olasılığı artmaktadır. Aşırı büyük bademcik ve geniz eti özellikle çocuklarda OSAS’ın ana nedenidir. Alkol, sigara ve sakinleştirici ilaçlar OSAS riskini attırırlar veya OSAS’ı olanlarda hastalığı ağırlaştırırlar. Başta tiroid bezinin az çalışması ve şeker hastalığı olmak üzere birçok endokrin hastalığında OSAS riski artmıştır. Özellikle birden fazla tansiyon ilacı ihtiyacı olan hipertansiyon hastaları ve kalp damar hastalığı olanlarda hastalık OSAS olma riski artmıştır.
Belirtileri nelerdir?
- Horlama: Genellikle aşırı gürültülü ve haftanın en az 3-4 gününde olur. Uyku sırasında başkaları tarafından soluk kesilmelerinin fark edilmesi
- Uykudan boğulma hissi ile uyanma
-Yeterince uyunmasına rağmen sabah yorgun uyanma ve gündüz aşırı uykulu olma hali
- Unutkanlık, dikkat azlığı, sinirlilik
- Özellikle sabahları olan baş ağrıları ve ağız kuruluğu
- Uykuda aşırı terleme, sık idrara çıkma
- Cinsel isteksizlik ve yetersizlik
- Gastroözefageal reflü
Nasıl tanı konur?
OSAS ile uyumlu yakınmaları olan hastalar uyku bozuklukları polikliniğinde uzman tarafından değerlendirilir. Klinik değerlendirmeden sonra gerekli uyku ölçek ve formların hasta tarafından doldurulması istenir. Uzman doktor tarafından OSAS veya diğer uyku bozukluğu olduğu düşünülen hastalar gerek görülmesi halinde kesin tanı için polisomnografik uyku çalışması (uyku testi) için uyku laboratuarına yönlendirilir.
Polisomnografi (uyku testi) nedir?
Gece uykusu boyunca hastanın beyin dalgalarının, göz hareketlerinin, solunum ve kalp faaliyetlerinin, kanındaki oksijen yüzdesinin ve kas aktivitesinin kaydedilmesidir. Beyin dalgaları, kas hareketleri, göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve bacak hareketleri elektrot denilen, cilde yapıştırılan küçük metal diskler ile kaydedilir. Göğüs duvarı ve karnın etrafına takılan kemerler solunum çabası hakkında bize bilgi verirler. Kandaki oksijen düzeyi parmağa takılacak bir alıcı ile sürekli ölçülür. Kayıtlar incelenerek hastanın uykudaki horlama, nefes durması, uyku kalitesi, kalp ritim bozuklukları ve diğer uykuyla ilişkili bozuklukların tanısı konabilmektedir.
Nasıl tedavi edilir?
Obstrüktif uyku-apne sendromunun tedavisi hastalığın şiddeti ve diğer birçok göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Ana tedavi yöntemleri ağız içi araçlar, cerrahi tedavi ve CPAP tedavisidir.
OSAS hastalarının dikkat etmesi gereken genel önlemler neleridir?
Ağırlığı ne olursa olsun tüm OSAS hastalarının bazı önlemler almaları hastalığın belirtilerini hafifletebilir. Bunlar;
1- Kilo verme: Aşırı kilo hastalığı en bilinen risk faktörüdür. Kilo vermekle (en az 5-6 kg) belirtiler hafifleyebilmektedir. Uzman doktor denetiminde diyet ve uygun egzersiz programları kilo vermek mümkündür. Ancak ağır hastalığı olanlarda gelişen metabolizma bozukluklar nedeniyle tüm çabalara rağmen kilo verememektedirler. Kilo verebilen hastalar ise yaşam tarzlarını değiştirmedikleri sürece kısa zamanda tekrar kilo almaktadırlar.
2- Alkol: Yatmadan önceki saatlerde alınan alkolün uykuda apnelerin daha sık ve uzun süreli olarak ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir. Alkol bu hastalarda uykuda ani ölümlere sebep olduğundan akşam saatlerinde alınmamalıdır.
3- Uyku ilaçları: Uyku ilaçları apnelerin sıklık ve süresini arttırabilmektedir. Bu nedenle uyku ilaçlarına ihtiyaç duyuluyorsa mutlaka hekim kontrolünde alınmalıdır.
4- Pozisyon: Tüm hastaların yaklaşık yarısında sırt üstü yattıklarında solunum durmaları artmaktadır. Bazı hastalarda horlama ve/veya solunum durmaları sadece sırtüstü yatarken ortaya çıkmaktadır. Bu hastalarda sırtüstü yatmalarına engel olacak şekilde sırta yastıklar veya pijamaya tenis topu yerleştirmek gibi önlemler almaları uykuda solunum problemlerini çözebilmektedir.
5- Burun tıkanıklıkları: Burun tıkanıklığına sebep olan patolojiler horlamayı % 10-15 oranında artırmaktadır. Bu tıkanıklıklara yönelik tedaviler horlama ve uykuda solunum düzensizliklerini bir miktar azaltacaktır. Burun tıkanıklarının giderilmesi CPAP tedavisine uyumu arttırmak açısından önemli bir yardımcı tedavidir.
CPAP tedavisi nedir?
Obstrüktif uyku-apne sendromunun en etkili ve kesin tedavi yöntemidir. Bu tedavi ile horlama, uykuda solunum durmaları ve bunların sebep olduğu kısa ve uzun dönemli problemler tamamen ortadan kalkmaktadır.
CPAP (Continious Positive Airway Pressure) cihazının kullanılmasındaki amaç hastaya devamlı hava basıncı uygulamasıyla uyku sırasında kapanan üst hava yollarını açık tutmaktır. CPAP cihazı temelde basıncı ayarlanabilien bir hava kompresörüdür. Hastanın burnuna yerleştirilen, yumuşak silikonlu maske bir hortum aracılığı ile CPAP cihazına bağlanır. Bu tedavi için hastanın uyku laboratuarında bir gece daha yatması, bu sırada uygun basıncın ayarlanması ve hastanın cihazı tolere edip edemeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Cihazın olumlu etkisi birkaç gün içinde görülür.
Cerrahi tedavi:
KBB muayenesinde burun-boğaz yapısında anormallikler saptanan hastalara uygulanmaktadır. Hava yolunu daraltan problemin ki, çoğunlukla bu küçük dil ve/veya bademciklerdir, giderilmesine yöneliktir. Bazı özel merkezlerde çene yapısındaki bozukluklara yönelik girişimlerde yapılmaktadır. İleri düzeyde horlama ve apneleri olan hastalar bu yöntemden sınırlı oranda faydalanabilmekte, bazı hastalarda ise cerrahiden 6 ay ile 2 senelik bir süre sonunda hastalık belirtileri tekrarlayabilmektedir. Bu nedenle cerrahi tedavi daha çok hafif hastalığı olanlarda, hasta tercihi göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Bunun dışında CPAP tedavisini kullanmaya engel olabilecek burun eğrilikleri gibi anatomik bozuklukların cerrahi yöntemlerle düzletilmesi gerekebilir. Çocukluk yaş grubunda ise uyku apne sendromunun en sık nedeni olan bademcik ve geniz etinin ameliyatla çıkarılması oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
Ağız içi araçlar:
Seçilmiş hastalarda horlama ve uyku apnesi tedavisinde kullanılan ve genellikle alt çeneyi veya dili ön tarafta tutmayı amaçlayan aparatlardır. Diş hekimleri tarafından yapılmaktadır