Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis mikrobu ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşir. Hasta kişilerin
öksürmesi, aksırması, hapşurması, konuşması ile havaya saçılan damlacıklar yoluyla bulaş olur. İçinde tüberküloz mikrobunun da bulunduğubu damlacıklar sağlıklı bireyler tarafından alınır ve böylece kişiler enfekte olur. Enfekte olan her kişide mutlaka hastalık gelişmez. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta uyur halde kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem mikrop alındıktan sonraki ilk iki yıldır. Bulaşma açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve iş arkadaşlarıdır. Kaşık, çatal, bardak gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz.
Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri
Vücut direncinin düşük olduğu kişilerde hastalık gelişme riski yüksektir.
Bunlar:
• Beş yaş altındaki çocuklar, bebekler ve yaşlılar
• Vücut direncini düşüren ek hastalığı (şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı,
kanser, AIDS) olanlar
• Organ nakli yapılan hastalar
• İlaç ve alkol bağımlılığı olanlar
• Bağışıklık sistemini baskılayan (kortizon gibi) tedaviler kullanan hastalar
Tüberküloz hangi organlarda hastalık yapabilir?
Tüberküloz basili başta akcigerler olmak uzere tüm doku ve organlara yayılarak hastalık oluşturabilmektedir.
Tüberküloz hastalığının belirtileri
Özellikle akşama doğru yükselen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, iki haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma,
kan tükürme, göğüste ağrı ve nefes darlığı tüberküloz hastalığının belirtileri olabilir. Yakınmalar genellikle hafif başlar, yavaş ilerler. Bu arada hasta çevresine mikrop saçar ve daha çok kişinin enfekte olmasına neden olur. Bu nedenle özellikle iki haftadan uzun süren öksürük ve diğer yakınmaları olan kişilerin en kısa zamanda sağlık merkezine başvurmaları çok önemlidir.
Tüberküloz tanısı nasıl konur?
Tüberküloz tanısı, balgamda tüberküloz basilinin gösterilmesi ile konur. Hastanın yakınmaları ve akciğer filmi bulguları hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Şüphelenilen hastada kesin tüberküloz tanısı balgamın mikroskobik incelemesinde tüberküloz basilinin gösterilmesi ve besi yerinde basilin üretilmesi ile konur. Balgam cikaramayan veya balgamında basil görülemeyen hastalarda açlık mide suyu, bronkoskop yardımıyla akciğer yıkama sıvısı gibi farklı örnekler incelenmek üzere alınabilir.
Tüberküloz hastalığının tedavisi
Mikropları hızla ve etkili bir şekilde öldürmek ve ilaçlara direnç gelişimini önlemek için tedavide 4 çeşit ilaç birlikte kullanılmaktadır. Tedavide kullanılan baslıca ilaçlar: izoniyazid, rifampisin, etambutol, pirazinamid veya morfozinamid ve streptomisin’dir. Tedavi süresi 6 aydır. Tedavinin ilk iki ayından sonra ilaç sayısı azaltılmaktadır. Bazı özel durumlarda tedavi süresi 9-12 aya uzatılabilmektedir. Tedavinin her gün düzenli bir şekilde alınması çok önemlidir. Düzenli tedavi hem hastanın iyileşmesini sağlar, hem de bulaşıcılığı hızla önler. Eğer
kullanılan ilaçlar etkili ise tedaviden 2-3 hafta sonra bulaştırıcılık büyük oranda ortadan kalkar. Tüberkuloz ilaçlarının tamamı Verem Savaş Dispanserleri tarafından ücretsiz olarak temin edilmektedir.
Doğrudan gözetimli tedavi (DGT) nedir?
Doğrudan gözetimli tedavi (DGT), hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından içirilmesidir. DGT’ye gerek duyulmasının temel nedeni,
hastaların bir kısmının en 6 ay sürecek bir tedaviyi düzenli sürdürememesidir. Hangi hastanın tedavisini düzenli kullanıp kullanamayacağı öngörülemeyeceğinden tüm tüberküloz hastalarına DGT yapılması gereklidir. Ülkemizde birçok ilde DGT başlamıştır. Bu
illerde hastaların ilaçları evlerine en yakın sağlık kuruluşu tarafından gözetim altında içirilmektedir.
Tüberküloz hastalığı kimlerde iyileşmez?
Bugünkü modern tedaviler ile tüberküloz yüzde yüze varan oranlarda tedavi edilebilmektedir. Ancak;
• İlaçlarını düzenli kullanmayan hastalarda iyilesmez.
• İlaca dirençli tüberküloz hastaları bilinen temel ilaçlarla iyileşmez.
Tüberküloz hastası ile yakın teması olanlar ne yapmalıdır?
Verem Savaş Dispanserine kontrole gitmelidir. Dispanserde yapılan kontrol sonrasında gerek görülen kişiler koruyucu tedavi almalıdır. Koruyucu tedavi de Verem Savaş Dispanserleri tarafından ücretsiz olarak verilmektedir.
Tüberküloz tedavisinin yan etkileri
Tedavi sırasında yan etkiler ortaya çıkabilir. En sık görülen yan etkiler, cilt döküntüsü, kaşıntı, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve
görme bozukluğudur. Bu durumların ortaya çıkması halinde ilaçları derhal kesmeli ve doktora başvurulmalıdır. Kullanılan ilaçlardan biri olan rifampisin, idrar, göz yaşı, ter ve büyük abdesti turuncuya boyayabilir. Zararlı olabilecek bir durum değildir.
Verem aşısı (BCG)
Verem aşısı çocuk yaş grubuna uygulanan bir aşıdır. Çocuklarda akciğer tüberkülozundan değil, tüberkülozun ciddi formları olan kanla yayılan (milier) ve beyin zarını tutan (menenjit) tüberkülozu önler. Erişkinlerde hastalık için koruyucu değildir.
Tüberküloz hastası evde nasıl yaşamalıdır?
Tüberküloz hastası güneş gören ve sık havalandırılabilen bir odada kalmalıdır. Öksürürken, hapşırırken, konuşurken ağız ve burnunu kapatmalıdır.
Tüberküloz hastasının basilica yapması gerekenler;
• Tüberküloz ilaçlarını her gün düzenli olarak almalıdır.
• Tüberküloz ilaçlarını alırken, doktora danışmadan başka ilaçlar kullanmamalıdır.
• İlaçlara bağlı yan etki oluşması durumunda en kısa sürede doktora başvurmalıdır.
• Kontrollerine düzenli olarak gitmelidir.
• Sigara ve alkol kullanmamalıdır.