Kronik böbrek yetmezliği böbreklerin tüm işlevlerin geri dönüşümsüz olarak bozulmasıyla üremi tablosunun ortaya çıktığı böbrek hastalığıdır. Üremi: Kanda ürenin normal değerinin üzerinde olması nedeniyle ortaya çıkan semptomlar grubudur. Ülkemizde kronik böbrek yetmezliğinin en sık nedenleri diyabetes mellitus ve hipertansiyondur. Ayrıca glomerülonefritler, böbrek taşları, enfeksiyonlar, böbreği ilgilendiren sistemik hastalıklar (SLE, PAN, skleroderma), böbreğin doğumsal anomalileri (polikistik böbrek, hipoplastik böbrek, böbreklerin multipl kistik hastalığı), nefrotoksinler (bazı antibiyotikler, ağrı kesicilerin aşırı kronik kullanımı, altın, kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller), idrar yollarının tümör veya yapısal bozuklukları, böbreğin damarsal hastalıkları (iki böbrek damarında darlık) böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Böbrek yetmezliği gelişip ilerledikçe, böbreğin işlevlerinin bozulmasıyla pek çok sorun ortaya çıkar.
1. Vücuda zararlı üre ve kreatinin düzeyleri artar.
2. Su ve sodyum bikrimi sonucu kan basıncı yüksekliği ve vücutta şişlik (ödem) gelişir.
3. Kansızlık gelişir.
4. Kemik metabolizması bozulur.
5. Kanda potasyum seviyesi yükselir ve buna bağlı kalp ritim bozuklukları oluşabilir.
6. Kalp ve damar hastalıkları gelişebilir.
7. Halsizlik, yorgunluk, bulantı kusma, kaşıntı, ağızda tat bozukluğu, bacaklarda huzursuzluk, nefes darlığı, ruhsal bozukluklar ve şuur bulanıklığı, koma ortaya çıkabilir.
Tedavi:
Böbrek işlevlerinin ileri derecede bozulduğu son dönemde (süzme işlevinin %90’dan fazlasının kaybı) yaşamın devam edebilmesi için hemodiyaliz, periton diyalizi veya böbrek nakli tedavilerinden birinin uygulanması gereklidir.