Osteoartrit (OA) (kireçlenme), dünyada en yaygın görülen,ilerleyen yaşla ilişkili ortaya çıkan, eklemlerde ağrı, tutukluk ve eformitelerle karakterize bir eklem hastalığıdır.
Eklem; iki kemiğin birleşmesi ile oluşur ve eklemi oluşturan kemiklerin uçları kıkırdakla kaplıdır. Kıkırdak eklem hareketi sırasında kemiklerin birbiri üzerinde kaymasını sağlar ve ekleme binen yükü azaltır. Eklemin içi sinovyal zarla kaplıdır. Dış tarafında eklem kapsülü yer alır. Ayrıca eklemin aşırı hareketini önleyen, ekleme çevreleyen bağlar ve kaslar vardır. OA’da eklem kıkırdağında değişik nedenlere bağlı olarak hasar ortaya çıkar, kıkırdağın yapısı bozuldukça kemik uçları sürtünmeye başlar, zamanla eklemi oluşturan diğer yapılarda (subkondral kemik, bağlar, kapsül, sinovyum ve çevre kas dokusu) etkilenir. OA’da yaş özellikle 40 yaş sonrası, cinsiyet (kadınlarda daha sık), genetik yatkınlık, ırk, obezite, doğumsal ve sonradan gelişen hastalıklar sonucu kişiye özgü etkenler ve travma, mesleki zorlanmalar, fiziksel aktivite alışkanlıkları, eklem çevresi kas güçsüzlükleri ve eklemi saran bağlardaki gevşeklikler gibi biyomekanik etkenler OA’a yol açar. OA sıklıkla boyun, bel, kalça, diz, el parmak ve ayak parmak eklemlerinde görülür. Hastalar bir veya birkaç eklemde ağrı, katılık-tutukluk hissi, hareket kısıtlılığı, aktivite sırasında eklemden ses gelmesi, şekil bozukluğu, eklemin boşalması hissi, güçsüzlük ve/veya bazı durumlarda eklemde şişlik yakınmaları ile başvururlar. OA’da temel şikayet olan ağrı yakınması mekanik özellikler gösterir, eklemin kullanımı sırasında ortaya çıkar veya artar, istirahatte azalır. Günlük yaşam aktivitelerine bağlı olarak ağrı yakınması artıp, azalabilir. Zaman içinde ilerleyen hastalığa bağlı olarak kişinin günlük yaşam aktiviteleri kısıtlanabilir. Hastalığın tanısı, hastanın yakınmaları ve bulguları değerlendirilerek ve diğer hastalıkların OA’dan ayrılabilmesi açısından tutulan eklemlerin radyolojik incelemeleri ve gerekli laboratuvar testleri yapılarak konur. OA’da hastalık seyrini doğrudan etkileyerek ortaya çıkan hasarı önleyebilecek veya geri döndürebilecek bir tedavi yöntemi henüz mevcut olmadığından, günümüzde OA’lı bir hastanın tedavisinde temel amaç hastanın ağrısını azaltmak ve günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırmaktır. OA tedavisinde öncelikli olarak hastanın hastalığı ile ilgili olarak bilgilendirilmesi tedaviye uyumu artıracaktır. Hastanın, eklemlerinin korunması prensipleri hakkında eğitilmesi hem hastanın ağrısının geçmesini hem de ileride oluşabilecek eklem hasarının önlenmesini sağlayacaktır. OA ve obezite arasındaki ilişkiden dolayı hastanın kilo kontrolünün sağlanması da ekleme binen yükü azaltarak ağrıyı kontrol edecektir. Çeşitli ortezler, yürümeye yardımcı cihazlar ve tabanlıklar OA’lı hastalara önerilebilir. Eklemlerdeki yükü kontrol etmek için uygun ayakkabı giyme, yumuşak tabanlık kullanma ve uygun zeminlerde yürüme çok önemlidir. Baston, yürüteç gibi yürümeye yardımcı araçlar ekleme binen aşırı yükü azaltarak ağrı, hareketlilik ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığı sağlar. OA’lı hastada Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (FTR) yaklaşımlarında öncelikli olarak hastanın ve yakınlarının hastalık ile ilgili bilgilendirilmesi, hasta eklemin ve hastanın genel durumunun göz önüne alınarak her hasta için özgün bir tedavi planının hazırlanması amaçlanır. Fizik tedavi uygulamalarında yüzeyel sıcak ve soğuk uygulamaları, derin ısıtıclar, elektroterapi, traksiyon, masaj, eklem mobilizasyonu, hidroterapi ve egzersizlerden yararlanılır. OA’da egzersiz tedavisiyle; eklem ağrısının azalması, eklem hareket açıklığının ve kas gücünün artması, yürüyüşün normalleşmesi, ekleme binen yükün azaltılarak eklemin korunması ve biyomekaniğin düzeltilmesi, sakatlık ve hareketsizliğe bağlı ortaya çıkacak olan olumsuzlukların ortadan kaldırılarak aktivite düzeyinin artırılması sağlanır. OA’da hem aerobik hem de eklem hareket açıklığını koruyucu egzersizler ve güçlendirme egzersiz programları uygulanır. Aerobik egzersizler ile OA’lı hastalarda daha az aktif olan kas iskelet sistemi ve kardiyovasküler sistem açısından dayanıklılığı artırmak hedeflenir. Tutulan eklemler göz önüne alınarak yürüme, bisiklete binme, yüzme, havuz egzersizleri ve kürek çekme önerilebilir. Germe ve eklem hareket açıklığı egzersizleri ağrıyı ve katılığı gidermede, şekil bozukluklarını önlemede yararlıdır. Eklem çevresi kasların giderek artan dirence karşı güçlendirilmesi ile uygulanan progresif dirençli egzersizler ile eklem çevresi kas atrofisi (erime) ve ekleme binen yük azalır.
Hidroterapi ve kaplıca tedavisinde; suyun sağladığı kaldırma kuvveti ile ekleme binen yük azalarak ağrısız egzersiz uygulaması ve ısı etkisiyle de yine kasların gevşeyerek ağrının azalması ve hareketin kolay yapılması sağlanır. OA tedavisinde ağrı ve eklem şişliğini azaltacak basit ağrı kesiciler (parasetamol) ve steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar, lokal ağrı kesiciler (krem formunda ağrıyan eklemin üzerine deriye uygulanan) veya sprey şeklinde ağrı kesici ilaçlar ve eklem içi enjeksiyon tedavileri uygulanabilir. İlaç, egzersiz ve FTR yaklaşımları ile tedavi edilemeyen, ağrısı ve fonksiyonel bozukluğu devam eden hastalarda; eklem farelerinin çıkartılması,eklemlerin stabilizasyonu, eklemdeki yüklerin yeniden dağıtılması (osteotomi gibi), sinir sıkışmasının rahatlatılması (bel OA’da olduğu gibi) ve eklemin değiştirilmesi (kalça ve diz artroplasti uygulmaları gibi) şeklinde cerrahi tedaviler de uygulanır.