Tikler ani, kısa ve amaçsız kalıplaşmış hareketler (motor tik) veya ifadelerdir (sözlü tik). Stres tikleri şiddetlendirir, rahatlama tikleri azaltır ve uykuda tik görülmez. Özetle tikler normal motor hareket ve seslerin bir bölümünün uygunsuz ortamlarda, uygunsuz olarak ortaya çıkmasıdır. Oldukça tekrarlayıcı olmaları, istemli olarak kısa bir süre de olsa bastırılabilmeleriyle diğer hareket bozuklularından ayrılırlar. Başlangıç 2 ila 15 yaş arasında herhangi bir zamanda olup, ortalama 6 ila 7 yaş arasındadır. Tikler en şiddetli 8 ila 12 yaş arasında görülür ve çocukların yarısı 18 yaşına kadar tiksizdir. Çoğu zaman ilk etkilenenler boyun kaslarıdır ve bu durum çocuğun saçlarını yüzünden geriye atıyormuş gibi görünen bir baş hareketine neden olur. Mevcut tiklerin yerine veya onlara ek olarak yeni motor tikler gelişir. Genellikle başı, gözleri veya yüzü etkilerler. Yaygın motor tikler arasında göz kırpma, yüzünü buruşturma, dudak şapırdatma ve bir veya her iki omuzda omuz silkme yer alır. Başlangıçtaki vokal tikler genellikle boğazın temizlenmesi, burundan çekme veya koklama sesi ve öksürme şeklindedir. Koklama veya öksürme sesi çıkaran birçok çocuk, alerji sanılarak araştırılmakta ve gereksiz tedavilere maruz kalmaktadır. Homurdanma ve tıslama diğer sözel tiklerdir.
Tikler çocukluğun geçici basit tikleri gibi olabileceği gibi motor ve çeşitli sözlü ve motor tiklerin birlikte görüldüğü ailevi/genetik bir hastalık olan Tourette Sendromu gibi olabilir. Tik bozukluklarının gelişiminde birçok çevresel faktör rol oynamaktadır. Uyarıcılar (dikkat dağınıklığı için kullanılan ilacalar) yatkınlığı olan çocuklarda tikleri tetikler ve streptokok enfeksiyonu, şiddetli tiklerin veya obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) ani başlangıcına neden olabilir.
Tikleri olan çocukların büyük bir yüzdesinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve OKB vardır. DEHB'nin özellikleri hiperaktivite, kısa dikkat süresi, huzursuzluk, zayıf konsantrasyon ve bozulmuş dürtü kontrolüdür. Uyarıcılar DEHB'yi tedavi eder, ancak ne yazık ki kafein de dahil olmak üzere tüm uyarıcıların genetik yatkınlığı olan çocuklarda tikleri artırma potansiyeli vardır.
Obsesif kompulsif davranışın özellikleri arasında nesnelere tekrar tekrar dokunmak, nesneleri belirli bir yere koymak, elleri yıkamak ve yeniden yıkamak ve nesneleri saymak gibi ritüel eylemleri yer alır. Çocuğun müdahaleci ve nahoş olma eğiliminde olan ve sıklıkla kaygıyı tetikleyen takıntılı düşünceleri vardır. OKB genellikle çocuklarda, her yiyecek için farklı tabak veya mutfak eşyaları gerektirecek kadar, farklı yiyeceklerin asla birbirine değmemesi konusunda ısrarla kendini gösterir; belirli giysi türlerine, özellikle kot pantolonlara karşı hoşgörüsüzlük ve bağcıklı ayakkabı giyememe (çünkü bağcıkları tam olarak eşit veya mükemmel şekilde bağlamadıklarında hayal kırıklığına uğrarlar) şeklinde kendini gösterir.
PANDAS (streptokok enfeksiyonuyla ilişkili pediatrik otoimmün nöropsikiyatrik bozukluklar) terimi, streptokoklar adı verilen bakteri grubunun vücutta enfeksiyon yaptığı durumlarda, beyin tabanındaki hücrelerimizle benzerlik gösteren proteinler içermesi nedeniyle bağışıklık hücrelerinin savunması sırasında kendi hücrelerimizin de zarar görmesi sonucu görülen istemsiz hareketler, deprese ruh hali, aşırı titizlik ve takıntılar şeklinde belirtilerle karşımıza çıkan durumu tanımlar. Son yıllarda başka mikrobik enfeksiyonlarında benzer tabloya neden olduğu bilinmekte ve PANS olarak adlandırılmaktadır. Bu hastalarda enfeksiyona karşı önleyici tedaviler, bağışıklık düzenleyici tedaviler kullanılabilir.
Hastaların mutlaka tüm nedenlerin saptanabilmesi ve tedavisi için çocuk nöroloji bölümlerine başvurmaları gerekmektedir.